Çok çalış ve zengin ol!

Günümüz dünyasının bir başka boş beleş sloganı: ‘Çok çalış ve zengin ol!’ İnsanları şuna inandırmak istiyorlar: Çok çalışırsan, dünyanın en zengin insanları gibi zengin olabilirsin. Sanki dünyanın en zengin insanları çok çalışarak zengin oluyorlar... Neyse, bu ayrı bir mesele... Varsayalım ki, herkes dünyanin en zengin insanları kadar çok çalışıyor. O zaman bu slogana göre herkesin bu insanlar kadar zengin olabilmesi gerekir. Ama dünyanın kaynakları – altın, demir, bakır, un, tuz, şeker, tarım alanları, madenler  –bunların hepsi kısıtlı. Bu kaynaklar asla sonsuz değil. Zenginlik eğer ihtiyacının kat be kat üstü dünya kaynaklarına sahip olmaktan geçiyorsa ve bu kaynaklar kısıtlı ise, nasıl olacak da herkes çok çalışarak zengin olabilecek? Nasıl olacak da herkes ihtiyacının kat be kat üstü dünya kaynaklarına sahip olacak?


Herkesin dünyanın en zenginleri kadar zengin olabilmesi dünya kaynaklarının kısıtlı olamasından dolayı zaten mantıken mümkün değil. O zaman neden böyle sloganlar üretiliyor? Çünkü bu yalana inanan insanlar bu düzeni bozamazlar. Bozmaktan ziyade, bu düzene hizmet ederler. İnsanlar bu düzeni bozamadıkları için de azınlıklar çoğunlukları sömürmeye devam edebilir. Bu düzeni yıkmaktansa birçok insan böyle bir azınlık olmanın peşinden koşar. Koşun bakalım.

 

Bu sloganların üretilmesinin bir başka sebebi de şudur: Kişi hem kendisini hem de etrafını sahip oldugu zenginliğinin hakedilmiş olmasına inandırmak ve böylece vicdanını rahatlatmak ister. Hatta zengin olamayanlara ‘tembel’ damagasını yapıştırıp iyice şaha kalkar böyle insanlar. Kalkın bakalım. Bazıları da işin içine Allah’ı katarlar. Derler ki, ‘Allah yardımcım oldu da bu yüzden bu zenginliğe sahip oldum.’ Allah verdiyse, o zaman bu zenginliğin adil olup olmadığından nasıl şüphe edersin? Haşa! Hem Allah’ı işin içine kattılar mı, karşı tarafın az da olsa dili tutulur. Allah’ın adaletini tartışmak istemez. Haşa! ‘Bu dünyada zengin olamadık, bari diğer taraftaki imkanlarımızı heba etmeyelim’ diyerek tartışmaktan vazgeçer.

 

Adil olmayan bu düzende zenginleşen insanlar kendilerini savunurken çoğu kez dur durak bilmezler! Utanmadan derler ki; ‘Çöpçü zengin olmak istiyorsa, çok çalışsın! Patron olsun! Yönetici olsun! Diğer çöpçüleri yönetsin! Firma kursun! Start-up kursun! Çöpçüler kralı olsun!’ Peki bütün bunlar gayretten ziyade belirli bir zeka seviyesi gerektiren şeyler değil mi? Peki herkes böyle bir seviyede mi? Herkes böyle bir seviyeye erişebilir mi? Doğuştan, genetik yapısından, yaşadığı tecrübelerden dolayı asla böyle bir zeka seviyesine ulaşmaları mümkün olmayan insanlar yok mu bu dünyada? Hatta insanlığın büyük bir kısmı böyle değil midir? Bunları nasıl bilmezsin? Bu gerçekler karşısında nasıl hala saçmalıklarını saçmalamaya devam edersin? Aslında bilirsin de bilmezden gelirsin. Çakal seni!

 

Bu yazıdklarımı göz önünde bulundurarak şunu söylemek istiyorum: Günümüz dünyasında atılan yalan dolan sloganları deşifre edip, gerekirse bu yalanları ortaya atanları rezil etmemiz gerekiyor. Mantığımızı kullanıp doğru şeyler söylememiz gerekiyor. Meydanı menfaati uğuruna edebiyat yapanlara bırakmamalıyız! Severim sizin edebiyatınızı!

 

 

 

 

 

 

Kommentar schreiben

Kommentare: 0